Herkesin dedeleri buraya bir yerlerden göç etmiş.
Buranın yerlisi Rumlar olmuyor mu?
Hayır, olmuyor çünkü İstanbul’un fethinden sonra buraya atalarımız göç etmişlerdir.
Ama asıl yerliler nerede?
Valla ben de göremedim.
Şu an İstanbul’da yaşayan çok az Rum var. Çünkü mübadeleden sonra hepsi göç etmiştir. Fakat şehri kim kurdu diyorsan işte onu bilmiyorum.
‘Megare Muhacirleri’ diyorlar ilk yerleşenler.
KızılderiliAmerikalıgibiiştebuAvrupalılarAvrupalılarmıamaartıkTürkiyesonuçtadünyadaherzamansavaşlaroluyorbirileribiryerlerielegeçirmekzorundasonuçtaİstanbuldaTürktoprağı…
Bence asıl yerlilerini bulmalıyız İstanbul’un.
Kırmızı, kırmızı, kırmızı, kırmızı, mavi, beyaz, yeşil, sarı, sarı. Rubik Küpü oluşturan parçalar (8! × 38) × (12! × 212) = 519.024.039.293.878.272.000 (yaklaşık 519 kentilyon) kadar farklı konuma getirilebilir. On ikide biri ulaşılabilir ise eğer… Sonsuz sayıda algoritma… Ölmeden çözebilirim belki de… Belki de çok kolaydır beklediği hamle. O kadar zor değildir meselesi. Belki yüzer yüzer de kuyruğuna gelirim ve fakat yeniden başa dönerim, hiçbir şey yapmamışım gibi. Geri dönerim olmazsa hiç yerleşmemişim gibi...
Doğru iz üzerindeyiz değil mi Erno?
Hayır.
Arjantinli Ortega Trabzon’daymış efendim. Ne işi var Trabzon’da! Hasan Üçüncü’yü çağırın bana Sürmene’den. Gözlerini ve burnunu çıkarıp afişe edin. Hasan’ı da Türk Biyologlarına teslim edin. İlk yarı bitmeden kırmızı kart alma şifresini DNA’sından silsinler yalnız. Bir de orta kulağındaki iltihabını temizlesinler, yürürken ona buna çarpmasın kopya Hasan’lar. Kırk tane Hasan üretsinler ilk merhalede, hepsini o Ortega olacak çolak çeneli yabancının üzerine salın. Bir Türk Dünyaya Bedel. Kırk Hasan Ortega’yı yer.
İlk hedefimiz yerli nükleer!
Vazelin’i getir Erno. Dönmüyor bu küp. Kırmızı, kırmızı, kırmızı, mavi, kırmızı, mavi, beyaz, yeşil, sarı, kırmızı. Basın yayını arayın. Vazelin’in kötü şöhretini bitirsinler.
Eski çamları çağırın. Dedem de gelsin. Buraların hepsi dedeminmiş Erno. Her yere dut ekmiş. Burayı ilk biz keşfetmişiz. Dutlar da öyle... Dutlar gitmiş. Bülbüller kalmış.
Kim önce bulduysa bir karış toprağı; tez zamanda dedesini çağırın. Yeri yerlisine verin.
Tel örgüyle çevreleyin. Kim kimin yerlisi bilinsin. Ötekine elleşmesin.
Kimse kımıldamasın!
Komiser Kolombo geliyor!
Sonra da dedim ki; “Siz Teksaslıysanız biz de Kasımpaşalıyız.”
“Tabii tabii, anlıyorum. Her şey çok açık.”
Da Vinci’yi çağır Erno. Tornavidasını alıp gelsin. Tanrı-manrı anlamam, parçalarım valla küpünü. Selam verelim dedik. Küpünü bırakıp toz oldu. Tanrı’yı da çağır gelsin Erno. Bir de Votka Portakal getir bize.
“Yalnız son bir şey daha var...”
Under my dick Novemberking! Hah ha ha!
Saat kaç Erno? Küpü elinize alalı ikiyüzkırsekiz yıl oldu efendim. Tanrı Atlantis’e gitmiş. Patronda sendikalı herhal, hemşerisini koriy. E, mal sahabı mülk sahabı hani bunun ilk sahabı?
Parçalanmıyor bu melun küp! Elime yapıştı, Erno!
Tanrı “beni beklemesin” dedi efendim. Kafası bozukmuş. “Bir süre görüşmeyelim. Ben seni ararım.” dedi.
Atlantis Yerlileri buradaydı demin. Gördünüz mü? Böyle kırmızı suratlı, kalın kaşlı, kepçe kulakları var, dişlek gibi ama değil de sanki... Bizim mahalleye gelsene yerse! Her malın bir yerlisi vardır!
Merhabalar, ben deniz bizim yerin malıyım. Müşerref oldum efendim. Ben de yerli yersiz coşan piyanistim. Hulusi Bey’i arıyordum. Benden Sürmeneli Hasan’ın burnu ve gözlerini istemişti. “Yerli Malı Yurdun Malı Herkes Onu Kullanmalı” afişi yapacaktı kendileri.
Takdim buyurun lütfen.
İSTANBUL’UN İLK YERLİSİ BULUNDU!
1950lerde İstanbul’a kalkıp gelenler göç edenler İstanbullu olamazlar.
Beni sorarsan 16.yy bugüne beş asırdı beş yüz küsur senedir ailem İstanbullu.
Arkadaşlar asıl yerlisi burada işte, bulunmuş!
“Neolitik dönemde ahşap ızgara üzerine yatırılmış iskeletin, Anadolu ve Avrupa’da bilinen başka bir örneği yok. Büyük kavimler göçü sırasında gelip yerleşmiş olabileceklerini de tahmin ediyoruz. Macaristan ve Orta Balkanlar’la karşılaştırmalarını yapacağız. Ancak netleşen en önemli sonuç; Yunanlıların, ‘İstanbul’u Yunanlılar kurdu’ tezi tamamen bitti.”
Yok canım. Bir yerin yerlisi olmak için orada en az bir asır yaşamış olmak gerekir.
Tabi canım, bu adam yerlisi zaten tamam işte.
Yok. Rumlar değil. Bu adam işte manav icat etmiş.
Manav dükkânı açmış kendinegelirgelmez.
Benim dedem de manavmış.
O zaman İstanbul’un ilk yerlileri Rumlar değil miymiş?
Erno, afişleri götür. Her yere as. Yüzbintontane küp dağıt herkese. Tarihi icat ettim az önce herkese söyle. Coğrafya da öğrensinler bundan böyle. Matematikti, fizikti ne varsa işte... Herkes çalışsın üzerinde akşama kadar çözsünler bu meseleyi. Tanrıya da söyle aramasın daha beni. Dut-ceviz yemeye gidiyorum. Dönmeyeceğim.
E, Oldu o zaman biz kalkalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder