İnsanlar birbirinin aynısıdır. Kuşlar aynı şekilde uçar. Her gün aynı yerden doğup aynı yerden batar. Sirkadiyen ritim hep aynı dakiklikle işler. Biyolojik saatimiz aynı düzenle çalışır. Aynı duygu durumlarına aynı fiziksel tepkiler verilir. Farklı zannedilen mekânlar aslında objelerin yerleri değiştirilmiş birbirinin aynı yerlerdir. Farklı zannedilen insanlar aslında birbirlerinin aynıdırlar. Kadınlar hep aynıdır. Erkekler hep aynıdır. Hepimiz aynı bokun soylarıyız. Hepimizin köküne kibrit suyu… Kibrit suyu 50 derece sıcaklıkla reaksiyona girdiğinde hep aynı şekilde tepki verir. Bunda şaşılacak bir şey yoktur.
Satürn’ün kısıtlayıcılığı can sıkıntınızı daha da arttıracak. Canınızın sıkıldıkça neden var olduğunuzu unutacaksınız. Unuttukça canınız daha daha çok sıkılacak. Gereksiz sorular kafanızı kurcalayacak.. Neden varsınız? Kimsiniz? Bu tip sorular daha da can sıkıcı olacağı için yeni hobilere merak salın.
Salı günü kendinize güzel bir roman alın. Bir oturuşta bitirin.
Bir oturuşta biter dediler, bin sayfalık roman aldım. Bir oturdum, iki oturdum, üçüncüde sıkıldım, romana bağlanamadım. “Benim niye hobim yok” dedim. Maket uçak aldım, kanadını takamadım. Gemiler boyadım. Gitar alıp çalamadım. Göbek yaptım, koşu bandı aldım. Olmadı. Bir otomobil aldım. Bağlanamadım. Sattım, başka bir otomobil aldım. Bağlanamadım. Olmadı, eve merak saldım,” tamam şimdi oldum!” derken gene olmadı! Bağlanamadım. Yüksek yaptım, doktora yaptım, makam yaptım, mevkii yaptım, resim yaptım, yemek yaptım olmadı. Hiç birinin bir anlamı yoktu. Saldığım merakın kesif kokusu ruhumu dumana boğdu.
Güneş bu ay Aslan Burcu’nda olacak, yaratıcı işler yapmanın tam zamanı fakat çevrenizden gelen bazı eleştirilerle karşılaşabilirsiniz. Bu eleştiriler sizi takıntılı ve her hareketini kontrol etmeye çalışan bir ruh hastasına dönüştürebilir.
Oturduğunuz yerde sallanıp durmayın insanlar sizi deli zannedecek!
Yeşil bir gölette yaşıyordum. Hiçbir şey yokken, daha hiç kimseyi tanımamışken, hiç bir şey yaşamamışken. Uyurken, yerken, yürürken, akılma kimse gelmezken. Hiçbir yeri anımsamazken... Özlemezken. Nefret etmezken. Pişman olmazken. Henüz hiçbir hayvan görmemişken, hiçbir koku duymamışken, hiçbir şarkı dinlememişken, üzüntü, sevinç, utanç yokken. Önce korku vardı. Karanlığın içinden bir yağmur sesi ile geçtim, düştüm.
Yalnızdım.
Bilmiyordum.
Korkuyordum.
Eski inanışlara göre ruhların kendisinden koptuğuna inanılan Zuhal Yıldızı bu ay Yengeç Burcu’na girecek. Bu iki uçlu olayların yaşanmasına işaret eder. Hafta sonu hayatınızın fırsatı ile karşılaşabilirsiniz ya da başınıza büyük bir felaket gelebilir. Size hayat vadeden güç aynı anda kâbusunuz olabilir.
Sevinçten havalara uçabilir ya da kedere boğulabilirsiniz.
Her gün yeni bir şey öğrendim. Okumayı, konuşmayı, yazmayı, yemek yemeyi, nefes almayı… Bir önceki günden daha çok şey bildiğim için daha güçlü hissedeceğimi zannederken; öğrendiğim her yeni şey bilinmeyen bir ertesi beraberinde getirdi. Her gün.
Her an yeniden doğarken; her an aynı anda tekrar öldü.
Öğrendim. Unuttum. Korktum. Merak ettim. Doğdum. Korktum. Merak ettim.
MART2012/MAHALLEBASKISI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder